Parion, boğazlara yakınlığı ve sahip olduğu doğal limanları sayesinde son derece önemli jeopolitik bir konuma sahiptir. Önceki yüzey araştırmaları yanında tarafımızdan yapılan araştırmalar sonucunda, yaklaşık 7,5 km uzunluğunda, oldukça görkemli surlara sahip olduğu anlaşılmıştır. Bu sur duvarlarının günümüzde görülebilen kısımları; Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerine aittir. Hunt ve Carlyle adlarındaki iki İngiliz gezgin, 1801 yılında geldikleri Parion’da sağlam olan sur duvarlarını hayranlıkla izlediklerini belirtmektedirler. Sur duvarı kalıntıları kentin genelinde izlenebilmesine karşın, kentin kuzey kıyısında daha çok görülmektedir.
Kuzey Surları: Bölge halkı tarafından “Atom Taşı” olarak adlandırılan yüksek yamaçtan başlayarak, kıyı şeridine paralel, doğu-batı doğrultusunda Su Dolabı mevkinden geçerek, Bodrum Burnu’nun en uç noktasına kadar uzanmaktadır. Görülebilen sur duvarı kalıntılarının dış yüzeylerinde yer alan taş bloklar rectogonal şekillidirler. Taş bloklarının dış yüzeyleri düzeltilmiş olup, oldukça yüksek bosajlara sahiptirler. Sur duvarları harçlı bazen de harç olmaksızın bosajlı-izodom şeklinde yontulan ve ana kaya üzerine yerleştirilen taş bloklar ile oluşturulmuştur. Taşlar büyük boyutlarına rağmen, büyük bir ustalıkla işlenmişlerdir. Cepheden bakıldığında yan yana getirilen blokların yan yüzlerinin diğer taşa göre şekillendirildiği, neredeyse boşluk bırakılmayacak kadar incelikle yapıldığı görülmektedir.
Kuleler: Kentin kuzey sur duvarları üzerinde üç kule kısmen de olsa günümüze ulaşabilmiştir. 1. kule ile 2. kule arasında yaklaşık 100 m mesafe bulunmaktadır. 2. kule ile 3. kule (Taş Kule) arasında doğa şartları ve deniz tarafından oldukça tahrip olmuş sur duvarlarının bazı kısımlarında onarım izleri görülmektedir. Bizans Dönemi’nde yapılmış olan onarımlar, akropolden devşirilen malzemelerle yapılmıştır. Bu onarımda, kentin akropolü üzerinde bulunan bir tapınağa ait olduğunu düşündüğümüz iki, üç tanesi in-situ olarak ele geçen, yerel taştan yapılmış, alt bölümleri yivli 27 adet Dorik sütun sur duvarının yükseltilmesi ve onarılmasında kullanılmıştır. 3. kuleden başlayarak tiyatroya kadar uzayan iç surun orta kesiminde ise 4. kuleye (Doğu Kule) ulaşılmıştır.
Güçlü Surlar ve Savaşlar
Tarih sahnesinde birçok savaş ile el değişen Parion, Batı Anadolu’da yer alan birçok kent devleti gibi, III. Attalos’un vasiyeti ile Pergamon Krallığı ile birlikte Roma’ya dahil olmuştur. Böylece Troas ve onun parçası olan Parion, Roma yönetimi altına girmiştir. I. Mithridates Savaşı sırasında M.Ö. 73’ te Parion ve komşusu Lampsakos, Mithridates kuvvetleri tarafından kısa bir süre zapt edilmiştir. Bu savaş sırasında Roma, Parion, Lampsakos, İlion ve Alexandria Troas kentlerine bağımsızlık vererek, Marmara Denizi’nde bir savunma hattı oluşturmak istemiştir. Yukarıda da bazı olaylar içinde anlatıldığı gibi Parion kentinin, stratejik kararlar verirken genelde doğru tercihler yaptığı görülmektedir. Tercihlerinin yanında kentin jeopolitik konumu ve güçlü surları, onu sürekli önemli bir şehir haline getirmiştir.