Parion Roma Hamamı, Parion Tiyatrosu’nun 70 metre doğusunda sahile 150 metre uzaklıkta yer almaktadır. Roma Hamamı’ndaki ilk çalışmalar 2006 yılında yapılan 3×3 metrelik bir sondaj ile başlamıştır. Roma hamamında günümüze kadar etrafı Korinth sütünları ile çevrili bir havuz (Piscina) , iyi korunmuş calidarium, apoditerium (Soyunma) ve praefurnium ( Cehennemlik /ateşin yandığı yer), latrina bölümleri açığa çıkarılmıştır.
Parion Roma Hamamı’nın yeri konusunda seçimin Vitruvius’un belirtiği unsurlar ile uyumlu bir şekilde, konum itibariyle hamam olmaya elverişli bir alana inşa edildiği söylenebilir. Roma dönemi hamam mimarisinin tüm karakteristik özelliklerinin uygulandığı hamam örneklerin¬den biri olması muhtemel olan yapının bütünüyle kazılmamış olmasına rağmen plan ve işlev bakı¬mından Roma mimarlığı ve mühendisliğinin, Parion’da da uygulandığının en güzel örneklerinden birisidir. Ele geçen buluntular ışığında, Parion Roma Hamamının M.S. 2 yüzyılda inşa edildiği, M.S. 5. yüzyıla kadar çeşitli onarımlar geçirerek uzun süre kullanımda kaldığı, bu tarihten sonra tamamen terk edilip işlev değiştirdiği, bazı bölümlerinin ise, çöplük olarak kullanıldığı bilinmektedir.
Parion Roma Hamamı’nda Sağlık Kültü
Roma Dönemi hamamlarında kişisel temizliğin yanı sıra günlük sosyal faaliyetlerin gerçekleştiği bilinmektedir. Parion Roma Hamamı’nı bu hamamlardan farklı kılan en önemli özelliği ise hijyen ve sosyalleşmenin yanı sıra bir şifa merkezi olma ihtimalidir. Kompleks yapısı, içerisinde ele geçen çeşitli tıp aletleri ve en önemlisi Sağlık tanrısı Asklepios’un kızı Hygieia kabartmalı kemer bu hamamın aynı zamanda bir tedavi ve rehabilitasyon merkezi olabileceği düşüncesini güçlendirmektedir.
Tek parça blok halinde beyaz mermerden yontularak üç sıra faskiye ile işlenen kemerin mimari işlevselliğinin yanı sıra dekoratif amaçlı kullanıldığı, ortasında yer alan Hygieia büstünden anlaşılmaktadır. Antoninler Dönemi heykeltıraşlık özelliklerini barındıran eser, stilistik ve ikonografik olarak incelenmiş olup, sikke ve figürin gibi ele geçen diğer küçük buluntular ile birlikte değerlendirilerek tanrı Asklepios ve Hygieia kültü ile ilgili önemli bilgiler vermiştir. Ayrıca antik yazar Strabon ve Plinius’un bahsettiği Parionlu Ophiogenes kadınlarının yılan ısırılmalarına karşı dokunarak şifa verdiği bilgileri, kentin sağlık açısından önemini güçlendirmektedir.